| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | seeing (that) bağ. | göz önünde bulundurarak |
| Genel | seeing (that) bağ. | mademki |
| Genel | seeing (that) bağ. | ele alındığında |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | seeing that bağ. | mademki | ||
|
Seeing that she is tired, we had better stop for a while. Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur. More Sentences |
||||
| Genel | seeing that bağ. | için | ||
|
Seeing that he is still sick, he is unlikely to come today. Hâlâ hasta olduğu için, bugün gelmesi pek olası değil. More Sentences |
||||
| Genel | seeing that bağ. | madem | ||
|
Seeing that it is raining, you had better stay home. Madem yağmur yağıyor, evde kalsanız iyi olur. More Sentences |
||||
| Genel | seeing that bağ. | hazır… | ||
| Genel | seeing that bağ. | -eceğine göre | ||
| Genel | seeing that bağ. | -diğine göre | ||
| Genel | seeing that bağ. | -diği için | ||
| Genel | seeing that bağ. | -e göre | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | seeing as/that... expr. | -eceğine göre | ||
| Konuşma Dili | seeing as/that... expr. | -diğine göre | ||
| Konuşma Dili | seeing as/that... expr. | -diği için | ||
| Konuşma Dili | seeing as/that... expr. | -den dolayı | ||
| Konuşma Dili | seeing as/that... expr. | nedeniyle | ||
